Bir tarafta son iki lig maçını galibiyetle bitirip üçte üç yapmak için sahaya çıkan Somaspor, diğer tarafta ise 6 maçtır kazanamayan ve galibiyet hasretine son vermek isteyen Düzcespor vardı. Maçın 1-1 berabere sonuçlanması ile Somaspor’un seri yapma hayali sekteye uğruyor, Düzcespor’un ise galibiyet özlemi 7 maça çıkarken, ‘bir sıfırdan iyidir’ diyerek bir puanla teselli buluyordu.

Hocaları Burhanettin Basatemur önderliğinde, küçük bütçeler ile büyük başarılara imza atan Somaspor, ışıl ışıl parlayan genç oyuncuları ile 22.3 yaş ortalamasına sahip ve sadece 560.000 euro luk bir takımla karşımızdaydı. Geçen hafta Sarıyer deplasmanında kazanan kadroda iki değişiklik öngören teknik heyet, sağ kanatta başarılı kanat forvet Erkan Şentürk yerine Refik Can, merkez orta sahada ise Erdem Aygül yerine Kamil Fidan ile santraya gelirken, en önemli eksiklik, takımın golcü santrforu Arda Çolak’ın geçen hafta Sarıyer maçından önce üst adale grubunda yaşadığı sakatlık nedeni ile kulübede başlamasıydı. Bu nedenle Sarıyer maçında olduğu gibi Ahmet Hakan Demirli, Burhanettin hocanın santrfordaki tercihi oluyordu.

Düzcespor ise özellikle sakatlık problemleri nedeni ile son maçtaki onbirine göre iki değişiklikle çıkıyor, Hamit Kulya yerine kanatta genç Alişan Durmuş ve Serdarcan Eralp yerine merkez orta sahada bir diğer genç oyuncu İsmail Zehir tercihleriyle maça başlıyordu. Düzcespor’un ilk 11 yaş ortalaması 27.5 , bonservis değeri ise 810.000 euro idi.

ŞAPKADAN TAVŞAN ÇIKARDI

Soma Atatürk stadyumunda, karşılıklı ataklar ile başlayan maçta, ilerleyen dakikalarda orta saha mücadelesi şeklinde geçen bir ilk yarıya şahit oldu seyirciler…Uzatma dk.larının son saniyelerine gelindiğinde ise Somaspor’un geçiş hücumunu kesen Düzcespor, sağ kanattan gelişen atakta, yapılan ortaya Sedat Cengiz’in kimsenin beklemediği bir anda sihirli bir kafa vuruşu ile adeta şapkadan tavşan çıkararak, topu uzak köşeye, kalecinin sağına bırakması rakibi şoke ederken, soyunma odasına takımının önde girmesini sağlıyordu.

Devre arasında Burhanettin hoca iki değişiklik ile bir önceki  Sarıyer maçının onbirine dönerek sahaya geliyor, Refik Can yerine kanada Erkan Şentürk, Kamil Fidan yerine merkez orta sahaya Erdem Aygül monte ediliyordu. Düzcespor’da teknik heyet değişiklik öngörmeden aynı onbirle santradaydı. Yapılan hamleler ikinci yarının başında Somaspor’u hareketlendirirken, daha henüz ikinci yarının başında bir ara pas ile oyundan düşen takımımız, soldan yapılan ortaya Ahmet Hakan Demirli’nin altı pasta dokunuşuyla beraberliğe yakalanıyordu. Ahmet Hakan Demirli bu sezon ilk golünü atarken, bizde basit gol yeme alışkanlığına devam ediyorduk. Bu golden sonra oyuna hakım olan ve daha çok net gol pozisyonu yakalayan Düzcespor olurken, Somaspor’un kalesini 5 sezondur koruyan tecrübeli file bekçisi Muharrem Tunay Meral, biri Sedat Cengiz’in yerden frikik vuruşu, ikisi karşı karşıya olmak üzere üç net pozisyonda kalesini gole kapatıp, alınan bir puanda büyük pay sahibi oluyordu. Somaspor’un, BAL ve amatör liglerden yapılan transferleri ve kalecisi hariç tamamı 23 yaş altı oyuncuları ile, TFF2. ligi bu performansla götürmesi alkışlanacak bir başarı hikayesi…

SEDAT CENGİZ ARTIK SANTRFOR

Takımın iki santrforu İbrahim Alan ve Yakup Ramazan Zorlu’nun yaşadığı sakatlıklar ve formsuz görüntüleri Mustafa hocamızı yeni arayışlara itti. Önce kanat oyuncusu Ahmet Sun’u santrforda oynatan Mustafa hoca, kupa maçında santrfor mevkinde denediği ve performansından memnun kaldığı Sedat Cengiz’i lig maçlarında da bu bölgede oynatmaya devam ediyor ve bence doğru yapıyor. Zira Ahmet Sun, görüşüme güre, kanatlarda, önünde boş alan bulduğunda daha verimli oynayan ve içeri katederek gol noktalarına girip pozisyon yakalayan bir oyuncu. Ancak bu oyuncunun, sırtı dönük oynamada, top tutmada sıkıntı yaşadığı ve son vuruşlarda etkisiz kaldığı için santrfor bölgesinde etkinliği azalıyor.. Sedat Cengiz ise sırtı dönük top alabilen, ilerde top tutup takımını rakip kaleye yaklaştırabilecek meziyetlere sahip, son vuruş kalitesi iyi olan bir futbolcu…Bu nedenle Sedat Cengiz’in santrfor oynatılmasını olumlu buluyorum. Mustafa hoca Ömer Esenkaya’nın sakatlığından sonra Uğur Arslan Kuru’yu sağ stoper bölgesine monte ederek son 5 maçtır stoper hattında  Uğur Arslan Kuru – Şahin Şafakoğlu ikilisini tandem olarak kullanıyor. Son iki maçta Burak Başkaya – Serdarcan Eralp – Oğuzhan Aydoğan üçlüsü ile orta sahayı kuran hocamız bu maçta Serdarcan Eralp’in hafif sakatlığı nedeni ile İsmail Zehir’le tamamladı bu bölgeyi…

BÜYÜK HAYAL KIRIKLIĞI

Sezon öncesi kadro planlamasında,  Atakan Üner, Ahmet Sun, İlkay İşler, İlter Ayyıldız bu takımın kanat forvet oyuncuları olarak tercih edildi. Ahmet Sun dışında diğer kanat oyuncularından istediğimiz verimi alamadık maalesef…Özellikle TFF 1 oyuncusu olarak takıma katılan Atakan Üner şu ana kadar tam bir hayal kırıklığı oldu. İlter Ayyıldız ise hiç yok. Bu futbolcu neden alındı hala anlayabilmiş değilim. Bu görüntüsü ile TFF2 oyuncusu olmaktan çok uzak. Dolayısıyla Mustafa hoca, sol bek Hamit Kulya ve genç Alişan Durmuş ile kanatlara çözüm arıyor, hatta orta saha oyuncularından kanat devşirmeye çalışıyor. Orta saha oyuncularımızın rakibi karşılama ve pres ile top kapma konusunda eksikleri var. Mustafa hocanın eldeki oyuncuları bu yönde geliştirmesi gerekiyor, olmuyorsa devre arasında mutlaka temaslı oyunu seven,rakipten top çalabilen,fizik gücü yüksek orta saha transferleri şart. En az bir kanat oyuncusu ve golcü bir santrfor ihtiyacı da bas bas bağırıyor. Oğuzhan Aydoğan ve Ahmet Sun gol vuruşlarını geliştirmeli, hocamız bu konuda da futbolcuya özel çalışmalar yaptırmalı bence…Defansın önünü tek başına sigortalayacak bir oyuncu olmadığından, çift ön liberolu  4-2-3-1 sistemi takımın yapısına daha uygun görünüyor. Gördüğüm kadarı ile Mustafa Çapanoğlu, takımın ayarları ile fazla oynamadan ideal onbirini oturtmaya çalışıyor ve oyuncu değişikliklerini oyun formatını bozmadan yapıyor.Hala pas trafiği ve oyun organizasyonu oturmamış bir takım için yapılanları doğru buluyorum. Ancak geldiği günden bugüne takımla çıktığı 6 maçta sadece 4 puan alabilen ve henüz lig galibiyeti olmayan Mustafa hocanın kalan 5 maçta seri galibiyetlere ihtiyacı var. Zira puan cetveli alarm veriyor ve ‘düşme potasına tek maçlık mesafen var’ diyor. 6 maçta 4 puanlık performans, sezonda 24 puana tekabül eder ve bu da TFF3. Lig anlamına gelir. Son 3 maçta yediğimiz gol sayısının azalması güzel ama takım defansı açısından daha alınacak çok yol var. İkinci ve üçüncü bölgede hala pas organizasyonumuz zayıf ve rakip kaleye gitmekte hala sıkıntı çekiyoruz.

KULÜBENİN VAHİM GÖRÜNTÜSÜ

Maç başlarken yedek kulübemize baktığımızda vahim bir tablo gördüm. Kenarda iki yedek kaleci varken tek bir bek oyuncusu yoktu, kenarda santrfor yoktu, alternatif kanat oyuncuları ise var ama yoktu!!! Hocamızın yerinde olun ve bu bench ile nasıl hamle yapacağınızı düşünün. Hocamızın ilk hamlesi 65 de Burak Başkaya yerine merkez orta sahaya Serdarcan Eralp ile oldu. Daha sonra 75 de kanat oyuncusu Alişan Durmuş yerine yanında üç kanat oyuncusu dururken haklı olarak orta saha Mehmet Bektaş’ı oyuna aldı. Son değişiklik ise solbek Keremcan Akyüz yerine, alternatif bek olmadığından stoper Ömer Esenkaya oldu. Böyle bir kadroda oyuncu değişikliği için üç kez, format değişikliği için ise altı kez düşünürsünüz. Mustafa Çapanoğlu’nun aşağı yukarı kafasındaki onbir netleşmeye başladı. Ancak sakatlık ve görülen fazla sayıda kartlar yüzünden hoca bu konuda da zorlanıyor. En kısa sürede hocanın ideal kadrosunu kurup, yapılacak taktik idmanlarla bir arada oynama alışkanlığının geliştirilmesi ve pas trafiğinin oturması gerekiyor.

RAKİP YILMAZ VURAL VE GRUBUN EN PAHALI TAKIMI

Hafta sonu kendi sahamızda rakibimiz Yılmaz Vural’lı Menemen FK olacak. Grubumuzun yaklaşık 4.000.000 euro kadro bedeline sahip en değerli takımı ile karşılaşacağız. Ancak sezon başından beri bu pahalı kadro bir türlü bekleneni veremiyor…Yılmaz Vural’ın takımın başına gelmesiyle saha içi organizasyonunu kısa sürede geliştiren ve tecrübeli hocası ile 2 maçta 4 puan alan Menemen FK’nın tehlikeli bir rakip olduğu ortada…Kalede kaptanları 35 yaşındaki tecrübe Oğuz Çalışkan, stoperde son iki maçta sol stoper Feyyaz Belen’in sakatlığına rağmen Onur Akdeniz-Abdülkadir Öksüz gibi 1.92 boyunda iki başarılı kule stoper, sağbekte Alman patentli kontenjan oyuncuları genç yetenek Muhammed Emir Terzi, sol bekte Pendikspor’un TFF 2 de şampiyon olan kadrosunun onbir oyuncusu Erhan Kara, orta alanda ön liberoda geçen yıl  Ş.Urfaspor dan tanıdığımız Mehmet Alp Kurt, onun önünde süper lig ve TFF1 patentli oyuncular Recep Aydın,Samet Ali Kaya,Sedat Şahintürk ve Mertcan Açıkgöz vede santrforda geçen yıl  Ş.urfaspor’da fırtına gibi esip 39 resmi maçta 25 gole imza atan Kemal Rüzgar… Bu rakibe karşı teknik heyetimizin taktiksel açıdan çok iyi hazırlanması ve futbolcularımızın da , 1 ekim den bu yana yaklaşık 50 günlük galibiyet özlemine son vermek için, özel bir  motivasyon ile mental ve fiziksel açıdan hazır olarak sahaya çıkmaları gerekiyor. Düşme korkusundan uzaklaşmamız ve korkulu rüya görmememiz için acilen 3 puana ihtiyacımız var. Mustafa hocanın da artık Düzcespor’la ilk lig galibiyetini yaşaması ve bu moralle kalan maçlara çıkması kendisi için çok önemli…