Avrupa’nın en büyük yardım kuruluşu Kızılhaç,

Hristiyan toplumların bir araya gelerek kurdukları yardım kuruluşu daha doğrusu yardım organizasyonu

Kızılhaç ambulans hizmeti veriyor parayla

Kızılhaç cenaze hizmeti veriyor parayla,

Kızılhaç bisküvi üretip satıyor parayla.

Kızılay dünyanın en iyi afet çadırlarını üretiyor ve diğer ülkelerde meydana gelen afetlerde o ülkenin kuruluşlarını satıyor parayla,

Yardım kuruluşları vatandaşın vereceği 3 kuruş yardımla dönmez, Bunu yardım organizasyonlarının içindeki herkes çok iyi bilir ki

Kızılay’da hiç dönmez,

Dünyanın en iyi ve en vicdanlı yardım kuruluşu Kızılay ülkemizde de yurtdışında da afetzedelere çadır verir, sıcak yemek çıkartır, konteynır kentler kurar, battaniye verir, çamaşır verir giysi kıyafet verir.

Yıl 1999 o eleştirilen Kızılay ortalarda yoktu o dönemde,

Bilen bilir

İlimizde ve bölgemizde çok büyük afet olmuştu.

O dönemde Dünyanın en büyük felaketlerinden birisiydi.

Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Gölcük, Yalova yıkılmıştı.

O dönem Başbakan olan Bülent Ecevit bile afetin boyutunu 2 gün sonra öğrenebilmişti.

He o dönem yardım mı.

İşte o dönemde Allah milletimizden razı olsun dönemiydi.

Çünkü ne arama kurarma ekipleri, ne dinlemem sistemleri, ne görüntüleme sistemleri

Sivil savunma diye atıl bir müdrlüğü bu tip afetlere müdahale için kurulmuş ama dediğim gibi atıl olmuştu.

Tek işleri olası saldırılarda siren çalmak, 10 Kasımlar da da 09.05’te siren çalmaktı.

Kızılay mı?

O neki?

Okulda bizlere afetlerde, afetzedelere yardımcı olmak için kuruldu diye öğretilen Kızılay,

O dönemde enkazın altında kalmıştı. Dağıtabildiği çadırlar 2. Dünya savaşından kalmış. Ortasından direkli saçma sapan çadırlardı.

İnsanlarımız yanmaz, soğuk geçirmez çadırları yurtdışından gelen yardımlarla öğrenmişti.

Zaten o çadırlarda sadece imtiyazlı insanlara veriliyordu. Geri kalanı mı?

Gemisini kurtaran kaptandı.

O dönem deprem bölgesine ilk İstanbul Belediyesi ve Ankara Belediyesi gelmiş,

Afetzedelere sıcak ekmek ve çorba dağıtmıştı.

Bunları neden mi anlattım.

Kızılay’ın geçmişini biliriz geçmişini

Kardeşim

Şimdi eleştirenler o zamanda eleştiriyordu.

Evet o kadar büyük organizasyonda tabiki de kaçaklar vardır,

Türkiye burası taksicisi bile tarifede3 oynayıp nasıl vole vururum diye düşünürken,

Ev sahibi, esnafı fiyatları fahiş yapan br ülkede yaşıyoruz.

Kızılay’da kayıp kaçak tabiki de olacak

Milletin büyük çoğunluğu öyle çünkü

Diğer konu ben AHBAP’a yardım ettim neden benim param Fransız, Amerikalılara çadır alamk için gitsin kardeşim.

Madem bu çadırlar ülkemde yapılabiliyor o zaman ülkemde kalsın

Kızılay bağışlarla gidiyor da AHBAP gitmiyor mu?

Ahbap bağışsız mı yardım yapıyor.

Sen AHBAP’a yaptığın bağışla yurtdışından çadır alınmasına, paranın yurtdışına gitmesine razıysan o da senin ahmaklığın kusura bakma

Ama ben paramın yardım için bile olsa ülkemde üretilirken yurtdışına verilip çadır alınmasına razı değilim.

Allah bir daha Kızılay’a yada AHBAP’a muhtaç edecek afetler vermesin

Afetsiz günleriniz olsun, kalın sağlıcakla