Okullar artık nihayet açılıyor,

Annelerin babaların beklediği o an geldi çattı.

Gerçi okul öncesi okulları, sınıflar, ilkokul 1 açılalı 1 hafta oldu ama diğer okullar ve ara sınıflar

Nihayetinde açılıyor,

Okul kıyafeti, çantası, kalemi derken yüzde yüzlü zamlı olarak velileri yeni eğitim – öğretim yılı ilk ders ziliyle öğrenci ve öğretmenlerini karşılayacak.

Yapboza dönen yeni sistemde son 20 yılda hiçbir öğrenci eğitime başladığı sistemle diploma alamadı ama olsun yine de okul okuldur.

Bunun yanı sıra bir tezimi de dile getireyim;

Buradan da yetkililere çağrım olsun.

Bir yıl sadece 1 yıl bütün okullardaki ve sınıflardaki çocukları evlerine gönderin anne ve babaları eğitime- öğretime alın

Ama neyse

Konumuz bu değil şimdi;

Konumuz Düzce’de eğitim öğretim

Yaz tatili boyunca okullardaki güçlendirme çalışmaları,

Bu nedenle okulların Suriye’deki binalara dönmüş olması,

İl genelinde bazı öğretmen ve yöneticilerin yaptıkları gayri ahlaki davranış, hal ve tutumlar

Ve bu davranışlara yetkililerin sessiz kalarak örtbas etme çabaları

Yukarıda yazdığım gibi kıyafet, çanta, okul eşyalarının zamlanması,

Bitirilemeyen okul güçlendirme çalışmaları ve

Halen vekil olarak görevde olan İl Milli Eğitim Müdürü

Hal böyle olunca ilimizin başarı grafiğinin artması ve artacağına yönelik yapılan açıklamalar.

Velilerin akılları çok karışık

Demedi demeyin.

Öğrencilerinde de keza aynı şekilde

15 Temmuz sonrasına sınav sorularının çalınmasını FETOŞ’gillere bağlayan zevatın aynı yöntemi devam ettirme çalışması içinde olması da öğrencilerin gelecek için kaygılarını artırıyor.

Bu arada ASIM’ın neslinin yetiştirilmesi için çıkılan yolda ASLI’nın nesline dönülmesi de ayrı bir hengame tabi

Bu kadar olumsuzluk içinde yokmudur hiç eğitimde olumlu gelişme derseniz,

Nitelikli, bir şeyler yapmaya çalışan, tırım tırım tırmalayan iyi, mesleğine aşık öğretmenler,

Ve o öğretmenlerin yetiştirdiği nesiller,

Bu arada öğretmenlikte kariyer tartışmalarını artık bitmeli,

Çünkü başöğretmen sınavla, meslekteki yıllarla değil

Tenefüse çıktığında öğrencilerinin ve meslektaşlarının duyduğu saygı ile ölçülerek başöğretmenlik olmalı,

Yoksa 25-30 yıl çalışmış ama ne devlete, ne millete ne de vatanına 5 kuruş faydası olmayan binlerce öğretmen tanıyoruz,

Hepimiz biliyoruz.

Kalın sağlıcakla.