Bist■.■■
Gr. Altın■.■■
Dolar■.■■
Euro■.■■

BOZULUYORUZ !

  • 16.03.2023 10:52

TV dizileri gençler, çocuklar ve  yetişkinler üzerinde olumsuz etki bırakıyor. Ahlakımızı ve  psikolojimizi bozuyorlar.

Aldatma, kandırmaca, hırsızlık, mafyacılık, cinayet, aklınıza ne gelirse bu dizilerden öğreniliyor.

Özentisi çok kötü, aklı henüz tam olgunlaşmamış kişi o dizi karakterine bürünüyor.

Türk dizileri artık bacasız sanayi gibi, bütün kanallarda bir değil birkaç tane yayınlanıyor ve bu dizilerin bazıları yabancı ülkelerde de izleniyor.

Türk dizilerinde işlenen konular genelde ya şiddet ya da aile köklerini sarsan konular üzerine çekiliyor.

Bu da toplum ve aile köklerine zarar veriyor. Örf, adet, geleneklerimiz ve manevi değerlerimize,  gençlerimize zarar veriyor.

Türk dizilerinde işlenen konuların başında hayali bile olsa aile ilişkilerinde aldatma, entrika, kötü baba ya da kayınbaba, ya da kaynana, kötü amca, kötü dayı, kötü komşu, kötü dost üzerine işlenmekte ve bize seyretilmektedir.

Bazı şiddet filmleri de gençlerimizi derinden etkilemekte özellikle kabadayı ve şiddet içeren bu diziler gençlerin ruh halini bozup, karakterlerini kötülükle çevirip ve hayal alemine çekmekte, bazen bir dizideki karakter gençler için olumsuz kötü bir örnek de olabiliyor.

Gençlerin hayata bakışlarını, saç ve giyim tarzlarını, yürüyüş şekilleri değişiyor, konuşma tiplemeleri, davranış türleri olumsuz etkileniyor. 

Eskiden bildiğimiz Cüneyt Arkın, Filiz Akın, Tarık Akan, gibi karakterler bir anda tarih oldu ve karşımıza yeni oyuncu karakterleri çıktı. Örnek karakter bulmakta zorlanıyoruz.

Dizilerin sinemaya göre maliyetinin düşük olması yapımcıların iştahını kabarttı ve peş peşe senaryolar yazıldı çizildi. Toplumsal zararlar bu dizilerin hiçbir yerinde dikkate alınmadı. Dizilerde ne kadar toplum dışı yasaklı olan konu varsa, genel toplum ahlakını, aile yapısını bozan olay varsa hepsi bu dizilerde işlendi.

Aşiret dizilerinden tutun da sosyete dizilerine kadar hepsinde uygunsuz senaryolar oyuncuların performansıyla hayat buldu. Toplum benimseyip, meşrutiyet kazandı. Doğudan batıya kadar ülkemizde ne kadar toplum varsa senaryoları yazıldı, çarpıtılarak  ekranlara taşındı.

Bu dizileri çekerken toplumun temel taşlarının yerinden oynayacağı yapımcılar tarafından hiç önemsenmedi. Ne kadar entrika ve toplum ahlakını bozacak senaryo varsa çekilip, ekranlara taşındı.

Bu da bazı aileler için boşanmalara,  huzursuz ve güvensiz aile hayatı yaşanmasına neden oldu.

Gerek erkek izleyiciler gerekse bayan izleyiciler dizilerin etkisinde kalarak kendi aile içerisindeki benzerlikleri sorgulama yoluna gitmiş ve bu şüphelerin sonuçlarını toplum çok ağır bir şekilde ödemiştir.

Dizi yapımcıları yönetmenleri zengin ederken, televizyon kanalı sahipleri reklamlarla paralarını toplarken, olan vatandaşa oldu. Toplumun ahlakı bozuluyor, karakteri değişiyor, toplumun değer yargıları yerinden oynuyor. Vatandaşın, Ailenin ve  Toplumun, Huzur ve sükuneti bozuluyor. 

HUZUR VE SÜKUNETİ BOZMAK  SUÇTUR.

Ülkemizin müslüman bir toplum olduğunu, ahlakı değerlerimizin buna bağlı olduğunu düşünürsek, toplumsal yapımızın TV'lerde gösterilen dizilerle  kitlesel iletişim kanalları  tarafından çok hızlı bozulduğu bilinen bir gerçektir.

Tabii ki TV varsa dizide olacak, olacak ama bu diziler ekrana taşındığında toplumun değerlerine, genel ahlakına, aile yapısına uygun olup olmadığına  dikkat edilmelidir. 

DENETİM VE YAPTIRIM YAPMAK RTÜK İLE AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI' NA AİTTİR. 

DENETİM VE YAPTIRIM UYGULANMALI.

Dizi ve senaryolar detaylı bir inceleme sonrası ekranlara taşınmalıdır.

Aile içerisinde yaşanan olumlu ya da olumsuz konular muhakkak vardır.  Biz buna özel hayat ve kişilik hakları diyoruz. Bize has özellikli olan hassas içerikli konuların TV dizilerinde boy göstermesi, uygunsuz olarak yayınlanması toplumunun ahlakını derinden etkilemekte ve zarar vermektedir.

Ülkemizde çekilen dizilerin örf, adet ve  geleneklerimize uygun olarak yapılması, aile birlik ve beraberliğinin korunması çok  önemlidir.

Şiddet içerikli filmlerin ölçüsü iyi ayarlanmalı, bu konuda hassas davranılmalı, işlenen konular enine boyuna düşünülerek ekranlara taşınmalıdır diye düşünüyorum.

Mutlu ve güvenli aile hayatlarının korunması için uygunsuz davranışlar, konuşmalar ve senaryoların  engellenmesi diliyorum.

 Sağlıcakla güvende esen kalın.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Damla Gazetesi (www.duzcedamla.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.