- 26.01.2023 11:15
2000 li yıllardan önce bir belediye başkanı tesbit edilirken parti genel merkezi ve il teşkilatı tarafından sözünden çıkmayacak adayı önemseniyordu. Ve aday belirlemede şehrin parti teşkilatı etkili oluyordu. Teşkilatı kaliteli olan şehirler iyi ve çalışkan belediye başkanlarıyla veya yeni adaylarla yürüdü. Olmayanlar tökezlemeye başladı. Hizmet yerine soyut kavramlar üzerinden siyaset yapma mecburiyeti doğdu. Genel başkanlara çok daha fazla iş düşmeye başladı. Zira yerel adayların işlevselliği pek yoktu.
2000’li yılların Belediyeciliğinde;
2000’li yıllarda artık siyasetçilerin yüzü eskimiş yeni temiz yüzler aranmaya başlandı. Yeni jenerasyon aranıyordu. Yerel siyasete lokomotif olan şehirlerde ciddi değişiklikler oldu. Lokomotif olamayan şehirler mevcut halini sürdürdü. Hala parti kimi aday gösterirse göstersin fark etmez diyen ilçeler ve şehirler di bunlar. Kimisi güzel projelerle şehrine çağ atlattı. Bunlar devasa raylı sistemler, devasa dönüşümler, ülkede ilk sayılabilen büyük organizasyonlar olabiliyordu. Kimi belediyeler ise 1980’li veya 1990’lı yıllarının küçücük işleriyle gününü geçirir oldu. Örneğin “çay bahçesi” açılması, dere ıslahı yapılması, bir yerin aydınlatılması veya parke taşlarını değiştirmeye devam ederek birkaç istimlak ile çağdaş belediyecilik yaptığını zanneden köhnemiş beyinler di bunlar. Artık bunlara gerek kalmadığını anlayan halk ve parti teşkilatları daha eğitimli hukukçu, mühendis ve mimarlık meslek sahibi siyasetçileri aramaya başladı.
ZİRA İL VEYA İLÇELERİN GÜZELLEŞMESİ GEREKİYORDU.
ARTIK ! Ülke genelinde vasıfsız siyasetçiler, parası ve nüfusu ile siyasetçi olan adamlar piyasada çok az kaldı.
Türkiye Cumhuriyeti'nin 100 yılına girdiğimiz bu zaman diliminde 2023"lü yılların henüz başındayken ülkemiz yeni yüzyılın planlarını yaparken yeni ufuklar, hedefler, umutlar ve çalışkan siyasetçileri belirlemek zorundayız.
2023 SEÇİMLERİ BÜYÜK BİR KAZANIM OLABİLİR.
Türkiye'nin geleceğini görmek için bu seçimlerde istikrarı, istikameti, başarıyı ve vizyonun tamamını görmek, araştırmak ve sorgulamak gerekiyor. Kapsamlı bir gözlem için birkaç yıl daha geçmesi lazım. Yerel yöneticiler şehirlerin mimarı, imarı, ekonomisti ve devletin adamı olması lazım.
Umarım,
İçinde bulunduğumuz süreç doğru okunur, doğru adımlar atılır ve doğru değişimler yapılır da şehirlerin ve nesillerin ihyası söz konusu olur.
Herşey Türkiye Cumhuriyeti'nin bekası, şehirlerin ihyası, halkımızın refahı ve Cumhuriyetimizin devamı için olur.
Ülkemiz ve halkımız hiçbir nam, ünvan, şer ittifakı ve şahsi çıkarların ince hesaplarına alet olmaz. Halkımızın aklı, kalbî ve feraseti buna fırsat vermiyor.
Kimsenin menfaatine DÜZCE alet olmaz.
Yaşasın TÜRKİYE !
Gelişsin DÜZCE !
Var olsun HALKIMIZ !
Hayırlı olsun 14 MAYIS SEÇİMLERİ.
Bayram havasında, demokrasi şöleni gibi şeffaf ve huzurlu bir seçim olması dileğiyle...
Yorum Yap