- 16.05.2023 08:52
Arama kurtarma köpeklerinin önemini 6 Şubat'ta Kahramanmaraş depreminden sonra daha da anladık. Dünyanın dört bir yanından gelen enkaz köpekleri, bizlere buldukları candan sonra ne denli yetenekli ve insanoğluna ne şartta olursa olsun yarenlik edebileceklerini ispatladılar. Ben biraz arama kurtarma köpeklerinin genel özelliklerinden bahsedeceğim. Onların genel becerilerinden ve Türkiye'de arama kurtarma köpeklerinin ne zaman devreye sokulduğunu anlatacağım. Arama kurtarma köpeklerinin en büyük yetenekleri, burunlarında bulunan reseptörler sayesinde koku becerileridir. Anatomik ve fizyolojik olarak onların bu becerileri, özgünlükleridir diyebiliriz. Özetle bu konuda tek geçilebilir. Arama kurtarma köpeklerinin eğitiminde bu koku becerisi ikiye bölünüyormuş. Ben de yaptığım araştırma neticesinde öğrendim ki, ölü ya da sağ bir canlının kokusu farklı oluyor. Bunu da rahatlıkla fark edebiliyorlar. Bu hususta enkaz arama kurtarma çalışmalarında zamana direk etki edebiliyorlar. Köpekler, arama kurtarma faaliyetlerinde insana nazaran 4 kat daha hızlı oldukları söyleniyor. Çevik ve esnek bir yapıda oldukları için çok rahat bir şekilde enkazda ya da afet bölgesindeki alanı hızlıca tarayabiliyorlar. Operasyonlarda zaman algısı baz alındığından bizzat onların bu becerileri katma değer sağlıyor. Engebeli arazi, suyolları, enkaz altı fark etmeksizin aldıkları eğitimle kayıp canlıyı bulmak için canla başla çalışıyorlar. Türkiye'de askeri amaçla kullanılan arama kurtarma köpekleri 1990'lar itibaren arama kurtarma çalışmalarına katılmışlardır. Bu konuda onların eğitimleri ciddiye alınıp haklarında akademik ve bilimsel çalışmalar yapılmaya başlanmıştır. Fakat ne yazık ki bu kapsamda Avrupa'dan çok gerideyiz. Kötü bir tecrübe olsa da Maraş'ta onların değerini daha fazla anlamış olduk. Kurtardıkları canlarla, insanlığa sundukları hizmetleriyle büyük bir farkındalık yarattılar. Arama kurtarma köpeklerinin sayısının artırılıp bu konuda akademik çalışmalar yapılmalıdır. Bilimsel makaleleri incelediğimizde Amerika'da, Rusya'da ve Çin'de köpek ve deprem ilişkisi üzerine tatbikatlar ve saha çalışmaları her yıl daha da derinleştiriliyor. Bizler de bu çerçevede bu kamuoyu yaratıp en azından barınaklarda bulunan köpekleri değerlendirebiliriz değil mi? Devletimizin bu konudaki teşvikleri çok önemli bir rol oynayacaktır.
Yorum Yap