Hafta sonu Ankara yollarındayız. Tanıdık simalar da takıma destek için gelmişler. Hacettepespor, çocukluğumdan tanıdığım bir kulüp. 1945 yılında zamanın Ankara Valisi Nevzat Tandoğan’ın Himayeleriyle kurulmuş semt takımı. Mahalli ve ulusal liglerdi mücadele edip, Türk futboluna değerli oyuncular kazandırmışlar. Şimdi mütavazi ve genç kadro ile ligde kalmak için mücadele ediyorlar.

Maçtan beklentimiz mutlak galibiyet ve seriye devam etmekti. Ancak, evdeki hesap çarşıya uymadı. Henüz 5. Dakika da net gol kaçırdılar. 25. Dakikada kalecileri kırmızı kart gördü. On kişi kaldılar. Rahat kazanırız diye düşünürken, genç oyuncuları direnç gösterdiler.

Ankara deplasmanlarında bizim takıma bir haller oluyor. Sahanın zemini, eksik oyuncular, verilmeyen penaltı vs. mazeretlere sığınmayalım. Sahaya 11 kişi ile çıktık. Rakip 70 dakikada on kişi oynadı. Biz bu maçta dominant oynayamadık. Kazanma arzumuzu üst seviyeye taşıyamadık. Çok top çevirdik, topla derinlemesine gidemedik. Şişirme toplarla sonuca ulaşmak istedik. Kısacası patinaj çektik. Maç genelinde top %70 bizde kaldı. Kaleye şut oranı 16/1 , isabetli şut oranı 4/1 ,korner sayısı 8’0 diğer verilerde de öndeyiz. Ancak, istediğimizi alamadık. Dakikalar 52. Gösterirken Hacettepespor’un genç oyuncusu göstere göstere gol attı. Yapılan değişikliklerdin sonra 3-5-2 sistemine geçtik. Sistemde kazanamadı. Çünkü, sistemi uygulayan futbolcular, onlar başarırsa oluyor. Futbolcular kusura bakmasınlar. Biz bu maçta oy-na-ya-ma-dık. Maç sonu değerlendirme toplantısından gerekli dersler çıkarılmış olmalıdır. Keşke bu hafta içinde maçımız olsaydı, bu maçı unutturacak sonuç alabilirdik. 90+4 dakikada futbolun melekleri devreye girdi. Jeneriklik gol attık ve beraberliği yakaladık. Bir puan da iyidir deyip, kendimizi teselli ettik. Bu satırları Cumartesi günü yazdım. Pazar günü oynanacak maçların sonucunu bilmiyorum. Beni, rakiplerimizin aldığı puan veya puanlar değil, Düzcespor’un alacağı puanlar ilgilendiriyor.

Futbolcu kardeşlerim! Bu maçta sizlere gönül koyduk, ama asla incitici olmayacağız. Sizlerle yola çıktık. Sizlerle şampiyonluk sevincini yaşayacağız.