- 22.05.2023 10:12
Düzcespor 1999 depreminin ardından veda ettiği 1. Lig’e yeniden dönmek için tam 22 sene bekledi. Geçen sezon hasrete son veren kırmızı-lacivertli takımımız yeniden 2. Lig’e döndü.
Grubunda fırtına gibi başladığı Düzcespor dün sahasında konuk ettiği Esenler Erokspor karşılaşmasının ardından bir sezonu daha kapatmış oldu.
Burayı akılda tutarak devam edelim.
“BURASI BİR TARİH, BİR ANITTI”
O'na kısmen hak veriyor olmama rağmen hadiseye bir parça romantik baktığını düşünmüştüm.
Yanılmışım.
Tamamen haklıymış...
O'nu tanıyorsunuz.
Düzcespor tribünlerinin simge ismi, yüreği kırmızı-lacivert çarpan adam:
Engin Akar...
Benim Engin dayım…
Konudan haberdar olmayan okurlarımız için özetleyeyim:
Akar, 8 Aralık'ta Facebook'taki kişisel sayfasında 'tribün taraftarlığımı sonlandırıyorum' diyordu. Kendisini aradığımda şunları söylemişti:
“Yeni stat yapılmadan ‘hiçbir yere taşınmayacak, yıkılmayacak’ dendi. Hatta şampiyon olduğumuz gece Anıtpark'ta değerli kardeşim Hasan Kaya'nın mikrofon tutup da üç kez sorduğunda aynı cevap verildi; ‘yıkılmayacak’… Bu kadar sözden sonra, hala gri konuşmalar, hala buçuklu konuşmalar. İnsanın iştahını kaçırıyor, moralini bozuyor bu durum. ‘Yıkılacak olan stadımıza ilgili tepki gösteremedik’ diye pasif de olsa eylem koymak istedim. Yenisi yapıldıktan sonra yıkılacaktı yeğen!”
Bununla da kalmıyordu benim dayım…
Öyle bir laf ediyor ki, insanın içine işliyordu:
“Yıkılan yer, bizim mabedimizdi. Burası tarih, burası bir anıttı. Bu tarihin gözümün önünde yok edilmesini içime sindiremiyorum. Evimin balkonundan bakınca karşımda duruyor. Vakitsiz bir zamanda gözümün önünden kaldırılacak olması yüreğimi yakıyor. Tribünlerdeki insanlara bakıyorum. Saçı-sakalı ağırmış birisi olarak bağırıp çağırmayı artık kendine yakıştıramıyorum. Ben bu stada gittiğimde bu dünyadan göçüp giden arkadaşlarımı görüyorum, onlarla birlikte maçı seyrediyorum”.
KENDİ EVİNDE DEPLASMANI YAŞAMAK
3 bin seyirci kapasiteli tribünün bir sürü anıyı geride bırakarak sökülmesi kulübe maddi takıma ise manevi zararlar verdi. Denilebilir ki, Düzcespor iç saha maçlarını adeta deplasmanda gibi oynadı.
Kaybettiği gelir de cabasıydı.
Engin dayımdan tribünlerin sökülmesinin ardından kaybettiğimiz puanların bilançosunu çıkarmasını rica ettim.
Bana gönderdiği notlara baktığımda oldukça düşündürücü bir manzara vardı karşımda.
Birlikte göz atalım.
Tribün yıkıldıktan sonra Düzcespor’un kendi evinde oynadığı maçlar şöyle:
1-Düzcespor-İnegölspor: 0-2
2-Düzcespor-Menemenspor: 0-0
3-Düzcespor-Arnavutköy Belediyespor: 0-1
4-Düzcespor-Somaspor: 3-3
5-Düzcespor-Bursaspor: 3-3
6-Düzcespor-Batman Petrolspor: 1-2
7-Düzcespor-Sivas Belediyespor: 5-2
İÇLER ACISI BİR PUAN KAYBI
Kendi sahamızda oynadığımız 7 maçta 3 mağlubiyet, 3 beraberlik almış ve sadece ve 3. Lig’e düşmeyi garantileyen grup sonuncusu Sivas Belediyespor'a karşı galip gelmişiz.
Özetle koskoca 15 kayıp puan!
Ligin son haftasındaki puan durumuna göz atınca kayıp puanların bize nereye taşıyabileceği hakkındaki görüşlerinizi merak ediyorum.
Ben bu tabloyu kaçan şampiyonluk; haydi biraz daha indirimli tarifeyle söylersem kaçan play of diye okuyorum.
78 RUHUNUN GERİ DÖNMESİ ŞART
Gelin zaman tünelinden süzülerek 1978 yılına gidelim.
Milliyet Gazetesi'nin spor sayfasında o tarihlere ait dikkat çekici bir başlık var:
"Düzce'de fabrikası bulunan işadamları Düzcespor'a 5 milyon verecekler".
Haber şöyle devam ediyor:
Düzce Sanayiciler Derneği'nin İstanbul'da yapılan toplantısında Düzceli işadamları ve Düzce'de fabrikası bulunan kuruluşlar, Düzcespor için 5 milyon lira "Gelecek Garantisi" teminatı vermişlerdir.
HERKES ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALI
Düzcespor'u tekrar 2. Lig'e çıkmasında büyük rol oynayan Başkan Gökhan Kapoğlu'nun çabaları her türlü takdirin üzerinde. Kapoğlu, Düzceli işadamlarıyla girdiği koordinasyonun kısa zamanda verdiği sonuçları kendini hissettiriyor.
Ama yetmez...
Şimdi seferberlik zamanı…
Başta Düzce Belediyesi olmak üzere, Düzceli işadamlarının yanı sıra Düzce'de ticari ve sanayi alanında boy gösteren işletmelerin de elini cebine atması şart.
Yorum Yap