KANATSIZ OYUN SİSTEMİNE DÖNÜŞ

Hafta sonunda rakibimiz olan Arnavutköy Belediyespor, yeni hocası Nihat Balan ile Sarıyer maçındaki onbirini bozmadan çıktı sahaya…Geçen yıl aynı grupta yer aldığımız ve oynadığımız her iki maçı da kaybettiğimiz rakibimiz karşısında bu şanssızlığı kırmaya kararlıydık. Yaş ortalaması 25,7 olan ve lige istediği gibi başlayamayıp hoca değişikliğine giden Arnavutköy takımı, oynadığı maçlarda fizik gücü,pres anlayışı ve rakipten top çalan özellikleriyle öne çıkıyor, özellikle geçen hafta güçlü Sarıyer karşısında aldıkları üç gollü galibiyet dikkat çekerken orta saha Metincan Cici ve santrfor Umut Aydın dikkat edilmesi gereken oyuncular olarak not ediliyordu.
MAÇIN HİKAYESİ
Adnan hoca son Ispartaspor maçına göre oyuncu anlamında tek değişiklik yaparak başladı maça… Ahmet Sun’u kulübeye çekerken; Oğuzhan Aydoğan’a ilk kez 11 de şans verdi. Maçın hemen başlarında rakip sahada kaptırdığımız top sonucu yediğimiz geçiş hücumu ile yüzde yüz gol pozisyonuna giren rakip takım, yüreklerimizi ağzımıza getiriyordu. İlk devre boyunca ikinci bölgede oyunu tutarak oynamaya çalışan Düzcespor, yine göze hoş gelen bir futbol oynamıyor, tempo yapamıyor, topa yeterince sahip olamıyor, oyunu eline alamadığı gibi pas oyununu bir türlü istenildiği gibi gerçekleştiremiyordu. İlk bölümün talihsiz olayı sağbekimiz Yasin Palaz’ın sakatlığının nüksederek yerini Hamit Kulya’ya bırakmasıydı. Eski hocası Bahattin Güneş’in ‘tam bir futbol aşığı ‘ olarak nitelendirdiği Yasin Palaz maçtan önce hocasına ‘oynayabilirim ‘ mesajını veriyor ancak 35.dk.da oyundan çıkmak zorunda kalıyordu.
Maçın ikinci devresine daha tempolu başlamak arzusundaydık. Adnan hoca bu yarıya değişiklik yapmadan girse de, Sedat Cengiz’i İbrahim Alan’ın arkasına sevk ederek baskıyı arttırmayı amaçlıyordu. Zaten ilk yarıda son yarım saatte Sedat Cengiz, sağ kanatta başlamış olsa da içeri kat ederek santrfor bölgesine yaklaşan oyun tarzı ile dikkat çekmişti. İkinci devrenin ikinci çeyreğinde orta sahada aksayan ve pas hataları ile dikkat çeken Emre Gündoğdu yerine, ikinci santrfor Yakup Ramazan Zorlu’yu içeri atan Adnan hoca rakibin üstüne daha çok yüklenmeyi hedeflemişti ve nitekim 70-75. dakikalar arasında attığımız iki gol, rakibin gardını düşürürken, seyircimizi de ateşledi. Sezon başından beri belki de ilk kez akan oyunda, güzel bir kanat organizasyonu neticesinde Sedat Cengiz’in nefis ayak içi plasesi ile bulduğumuz gol, önümüzdeki maçlar adına umut verirken, rakip defansın hatasından faydalanan Yakup Ramazan Zorlu önünde bulduğu topu kalecinin altından ağlara bırakarak skoru 2-0 a getiriyor ve rakibin fişini çekiyordu. Bu arada uzatma dakikalarında bir kez daha ‘ biz gol yemeden maç bitmez ‘ dedik ve rakibin, Samsunspor alt yapısından yetişen ve U19 milli takımında da forma giymiş olan 20 yaşındaki genç yeteneği Polat Yaldır’ın jeneriklik golünü ağlarımızda görerek maçı tamamladık...
KANATLAR VETO YEDİ
Geçen haftaya göre tek değişiklik ile sahaya çıkmış görünsek de aslında hocamız radikal bir karar alarak kanatsız oyun sistemine döndü bu maçta…Kenar forvetlerimizin formsuz görüntüleri, bende hafta boyunca ‘ acaba hocamız kanatsız bir oyuna döner mi ‘ sorusunu aklıma getirmişti. Nitekim tecrübeli hocamız, kanatsız 4-5-1 sistemi ile sahaya çıkarken ; dört kanat oyuncumuzdan Ahmet Sun ve İlkay İşler’i kulübeye yanına alıyor, Atakan Üner ve İlter Ayyıldız’ı ise 21 kişilik kadroda bile düşünmüyordu. Üstelik maç boyunca kenar oyuncusu almayı bile aklından geçirmedi…Umarım hocanın mesaj verdiği oyuncular gereken dersi almışlardır. Sezon başından beri bir türlü verim alamadığımız kanatlar, hocayı değişik arayışlar içine iterken, 5 orta sahalı sistem ile amaçlanan, topa daha çok sahip olmak ve beklerimizi daha çok ileri çıkarmaktı. Daha öncede belirttiğim gibi Adnan hocanın kafasındaki orta sahada; İsmail Zehir, Serdarcan Eralp ve Sedat Cengiz üçlüsü var. Ancak şu anda formda iki kanat oyuncusuna sahip olmayan hocamız, kanatlarda orta saha özelliklerine sahip oyuncularla oynamaya çalışırken, bir yandan da Sedat Cengiz’i rakip ön liberonun markajından kurtararak daha rahat top almasını sağlamayı amaçlıyor. Bu görüntüde’ Eren Karadağ ve Altarhan Hidayetoğlu hocanın elinde olsaydı ne iyi olurdu’ diye düşünmedim dersem yalan olur…Santrforda Yasin Ozan’ında hocanın kadrosunda olmasını isterdim şahsen.
TAKIMIN İSKELETİ NE DURUMDA
Kalede Metin Erol ve Taha Ayan arasında gidip gelen Adnan hoca sakatlık ve ceza durumu olmazsa, dörtlü defansta Yasin Palaz, Ömer Esenkaya, Şahin Şafakoğlu, Keremcan Akyüz ile devam edecek gibi görünüyor. Aslında hatalı kadro planlamasından dolayı stoperde ve bekte sadece birer alternatifi olan ( Uğur Arslan Kuru, Hamit Kulya ) teknik heyetin istese de bu hatta değişiklik yapma şansı yok. Nitekim sakatlanan Yasin Palaz yerine solbek Hamit Kulya sol ayaklı olmasına rağmen sağ bekte oynatılıyor. Hocamız forvet Alişan Durmuş ‘u sağbek olarak hazırladıklarını söylemişti. Herhalde Alişan Durmuş’un defansif özelliklerini an itibarı ile yeterli bulmadığından sol ayaklı Hamit Kulya’ya şans veriyor. Orta sahada yeni transferimiz genç İsmail Zehir’ de ısrar edileceğini düşünüyorum. Diğer iki orta sahamız ise yine son gün transferi Serdarcan Eralp ve Sedat Cengiz olacaktır. Emre Gündoğdu verilen şansları iyi kullanamıyor. Defansif özelliklerini geliştiremeyen ve hatalı pas yüzdesi yüksek olan bir Emre Gündoğdu izliyoruz. Geçen sezon ‘ niye oynamıyor ‘ diyenler, sanırım Emre Gündoğdu’nun, hocanın bu yıl verdiği şansları iyi değerlendiremediğini ve hala ‘ bu forma benim ‘ diyemediğini görüyordur. Bu görüntüsü devam ederse Mehmet Bektaş veya Burak Başkaya ‘ ya formasını kaptıracaktır. Bu maçta ilk kez görev alan Oğuzhan Aydoğan ise önümüzdeki haftalar için umut verdi ve hocasına ‘ formaya talibim ‘ mesajını yolladı. Santrfor mevkiinde İbrahim Alan hala istenilen kıvamda değil. Sanırım İbrahim’in kendine olan güvenini kazanması için bir an evvel gol veya gollerle buluşması gerekiyor, zira gol atamadıkça hırçınlaşıp rakiple uğraşmaya başlıyor. Diğer santrforumuz Yakup Ramazan Zorlu ise attığı golle moral bulmasına rağmen, ağır olması ve hala yeterli fizik kondisyona sahip olmaması nedeni ile fazla süre alamıyor ve oyunun belirli bölümlerinde kullanılıyor.
RAKAMLAR HER ŞEYİ SÖYLÜYOR
Biliyorsunuz transfer markt sitesinde oyuncuların bonservis değerleri var… Hiç düşündünüz mü Düzcespor ilk 11’inin geçen yıl ve bu yıl transfer markt değerleri nedir diye… Ben söyleyeyim; Arnavutköy Belediyespor maçında ilk on birimizin bonservis değer toplamı 885.000 Euro. Peki rakibimiz Arnavutköy Belediyespor’un ilk on birinin değeri… 1.280.000 Euro… Evet gerçek bu. Hatta geçen yıl ikinci yarıdaki Düzcespor’un ideal on birinin bugünkü değerini de vereyim size… 1.450.000 Euro… Yani biz yönetim krizi nedeni ile 1.450.000 Euro’luk takımı, 885.000 Euro’luk takım haline getirdik. Onun için beklentileri yüksek tutmayalım ve bu takımın ilk 6 haftada oynadığı kötü oyuna rağmen aldığı 10 puana sevinelim. Bu geçiş döneminde takım kötü oynarken alınan 10 puan iyi, ancak tabi ki beklentimiz takımın göze hoş gelen futbol oynaması, özellikle iç sahada pas oyunu ile rakibi daha çok baskı altına alıp bol gol pozisyonu bulması…Bunun için teknik direktörümüz Adnan Şentürk’e zaman verilmesi ve yanında olunması çok önemli…
DEVRE ARASINDA YAPILACAK NOKTA TRANSFERLER ÇOK ÖNEMLİ
Henüz altı hafta geride kalmasına rağmen takımın en az 6 oyuncuya ihtiyacı olduğu netleşti. Bunların ikisi alternatif oyuncu, dördü ise ilk 11 oyuncusu olmalı bence…Sağbek te Yasin Palaz’ı yedekleyecek bir oyuncu ve stoperde sayısal eksiklik nedeni ile bir alternatif stoper şart…Eğer eldekilerden iyi bir merkez orta saha, kendini kanıtlamış, süratli, adam eksilten, gol ve asist üreten iki kanat forvet ve çerçeve ezberi olan iyi bir santrfor alınırsa bu takım uçuşa geçer, benden söylemesi…
SEYİRCİ ŞİMDİDEN BIRAKTI
Geçen sezon bilet fiyatlarından şikayet eden Düzceli futbolseverler neredesiniz? Belediye başkanımızın maraton ve kale arkası tribünlerini ücretsiz olarak halka açmasına rağmen yarısının boş kalması hiç yakışmıyor. 400.000 i aşan nüfusumuz olduğu halde, 4.500 kişilik tribünleri dolduramamak çok üzücü…Tarihi başarılarla dolu 56 yıllık koca çınarımızı desteklemek için şampiyonluğa oynamamız gerekmiyor. 1975-1976 sezonunda bugünkünün çok altında nüfusu olan bir ilçe iken, Düzcespor 3.ligde ve orta sıralarda dolaşırken, takımın nasıl desteklendiğini, o tıklım tıklım dolu olan tribünlerde yer alıp yaşayan birisiyim.1976 yılındaki bir Süleymaniye Sirkeci maçını hatırlarım ki şakır şakır yağan yağmurun altında sırılsıklam vaziyette tribünlerde maçı bırakmadan teyze oğluyla birlikte son düdüğe kadar tezahürat yaptığımızı ve eve gidince annelerimizden fırça yediğimiz günleri asla unutamam…Oyuncularımızın maç sonunda çamurdan yüzleri ve ayakkabıları görünmüyordu… 6-0 kazandığımız ve İbrahim Önal’ın oynadığı oyun ve attığı gollerle yıldızlaştığı maçı yaşamak için sırılsıklam kalmaya değerdi benim için…Düzcespor’a asbaşkanlık yaptığı yetmişli yıllarda büyük emek ve hizmet veren ve de rahmetli olduğu 2014 yılına kadar Düzcespor aşığı olan babamın ve benim kırmızı lacivert renklere bağlılığımız kelimelerle tarif edilemez…Onun için boş tribünleri görmek beni çok yaralıyor…
Editör: D. Damla
Yorum Yap