Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda ailenin önemine ilişkin bir konuşma yapan Keşir, AK Parti olarak hem aile, hem kadın hakları dediklerinin altını çizdi.

Keşir kadın politikalarına değinildiğinde aile kavramının zayıflatılmadığını, aile politikaları güçlendirildiğinde de kadının zayıflatılmadığını vurguladı.

DEVLETİN GÖREVİ AİLEYİ KORUMAK

Anayasa ile devlete, ailenin huzur ve refahını koruma görevi verildiğini hatırlatan Keşir “Kanun teklifinin gerekçesinde de ifade edildiği gibi, Anayasa’nın 41. maddesi son derece açık bir şekilde devlete, ailenin huzur ve refahını koruma görevini yüklemektedir.

Niye aile diyoruz? Bireyi topluma hazırlayan yegane kurum olduğu için aile diyoruz. Birey ilişki yönetimi, takım çalışması, çözüm odaklı olma gibi pek çok şeyi aile içerisinde öğreniyor. Sağlıklı aile kendi içerisinde hak ve görev dengesi kurmuş ailedir. Güçlü aile ise karşılaştığı sorunlara çözüm üretebilen ailelerdir” dedi. 

HEM KADIN HEM AİLE

Ayşe Keşir AK Parti olarak hem aile, hem kadın hakları konusunda politika ürettiklerini dile getirerek “Kadın ve aile politikaları birbirinin alternatifi değildir. Hasmı değildir, rakibi hiç değildir. Kadın politikalarına değindiğinizde aileyi zayıflatmazsınız. Aile politikalarınızı güçlendirdiğinizde kadını zayıflatmazsınız. Dikotomik mantığın sığlığında siyaset yapanlar AK Parti'nin bu yaklaşımına asla anlayamazlar” diye konuştu. 

AİLE OLMAYA İHTİYAÇ DUYUYORUZ

Bireylerin bir aile ve millete tabi olma ihtiyacı duyduklarına dikkat çeken Keşir “Merhum Prof. Dr. Erol Güngör Kültür Değişimi ve Milliyetçilik kitabında bunu ifade eder. Birey için insanlık kavramı çok soyut ve geniş bir kavram. Yalnızca bu kavramın bir parçası olmak insana yetmiyor.

Özellikle kendisini köklendirmek, bir tarihe bağlamak için insanlar bir aileye ve bir milletin ferdi olmaya ihtiyaç duyuyor. Böylece şahsiyet kazanacaklarına, psikolojik tatmin bulacaklarına inanıyorlar” şeklinde açıklama yaptı.

Haber: N.Güngör