Biz çocukken kalktığımızda horozlar öterdi. Davarlar zil sesleri içinde yayılmaya giderdi.
Soba çoktan yanmış, üstünde.
Cızırdayan su sesi çay çoktan demlenmiş demekti.
Üzerine ekmekler dizilmişti bile püfür püfür sıcak ekmek kokardı.
Hiç bir zaman asi olmadık ailemize karşı ben bunu yemem şunu yemem demedik, sessizce sofraya oturup yer herkes işine okuluna , bağa bahçeye giderdik, şimdi geri gelse o özlenesi günler.
Eskiden minderde otururduk, aynı odada yün yatak yorganlarda yatardık.
Gönlümüz alçaktı sanki, insan ağzı pis olmaz diyerek aynı kaptan yemek yerdik,
Aynı tastan suyumuzu içerdik. Tahta sofranın etrafına toplanır aynı tabağa kaşık sallardık.
Sevgi saygı edep vardı. Babamız eve geldi mi herkes çeki düzen verirdi kendine. Akşam ezanında herkes evde olmak zorundayadı.
Ağzımızın tadı yerindeydi,
Minderlerden koltuğa terfi ettik
Terfi etmez olaydık
Gönlümüz alçak değil artık kibir dolu hanelerimiz oldu.
Doyamaz olduk. Eskiden sahanda yumurta, zeytin çökeleğimiz oldu mu mükellef bir kahvaltı olurken şimdilerde sofralar on çeşit peynir doldu. Ama bereketimiz kayboldu.
Aile düzenlerimiz bozuldu.
Eski sıcaklık kalmadı sanki gözlerimizde.
En önemlisi de sahte olduk!
Bal kadar tatlı sahte bal kadar acı, tereyağı kadar yumuşak fakat margarin kadar azıcık sıcaklık görünce cıvır olduk.
Artık ayrı porselen tabaklarda yiyoruz,
Ayrı taslarda su içiyoruz. Aynı bardaktan su içince kirlendi diyerek bulaşık makinesine koyar olduk.
Büyüğümüzü tanımıyor, küçüğümüzü sevmiyor, şükrümüzü bilmez olduk.
Ha bu dedemgil ne yapıyor diye ziyarete gider ellerini öperdik.
Tüm işler zahmetliydi ama. Kıymetliydi her şeyimiz..
Sen bir Ulukale’nin düzünde hıdırellez şenliklerinde bizi bir görsen bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik.
Yumurta tokuşturur, ip atlar, çelik çomak oynardık.
Şimdi aynı evde masa kurmadan herkes telefondan okey oynayıp eğleniyoruz. Kimse taş çalamıyor.
Ama nedense ayrı telden çalıyoruz.
Aynı evin içinde yaşayan,
Ayrı bireyler olduk...Ve insanlığımızı unuttuk.
Aile bağları koptu herşeye wifi ile bağlanır olduk.
Ama internet çeksede mutluluk bizi çekmez oldu.
Ne olduysa azar azar oldu.
Gönlümüz pazar oldu.
Halimize nazar oldu.
Bize birşeyler oldu..
Makale Yazısı-
Bize bir şeyler oldu
Yazar Fatih Özüdoğru - Mesaj Gönder
Yorum yazarak Düzce Damla Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Damla Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Düzce Damla Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Düzce Damla Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Düzce Damla Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Düzce Damla Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Düzce Damla Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Düzce Damla Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.